
ÖKSEOTU VE MÜCADELESİ
Ökse otunun dünyada, tropikal ve ılıman bölgelerde yayılmış 36 cins ve 1400 kadar türü bilinmektedir (Anonymous, 1998a; Zeybek, 1985) Ülkemizin çeşitli yörelerinde ökseotu (Viscum spp.); çampir, burç,çekem tohumu, gevele, gökçe, yapışkan otu, bacaksız bitki, gövelek ve güvelek isimleriyle anılmakta olup Santatales takımının Viscaceae (Loranthaceae) familyasında yer alan Viscum album L.’un üç alt türüvardır. Bunlar; V. album ssp. album, Yapraklı ağaç ökseotu: Tüm yapraklı ağaçlarda, V. album ssp. austriacum, Çam ökseotu: Çam türleri (Pinus), ender olarak Ladin (Picea), V. album ssp. abietis, Göknar ökseotu: Abies türleridir.
Ökseotu, bir taraftan orman ağaçlarında ve meyve ağaçlarında meydana getirdiği artım ve kalite kaybı ile ekonomik zarara neden olmakta, diğer taraftan tıbbi bitkiler kapsamında eczacılıkta insan sağlığına ve yem bitkisi olarak da hayvancılığa hizmet etmektedir.
20-100 cm. büyüklüğünde olan bu yarı parazit bitki, yapraklı ve ibreli ağaçların dalları ve bazen de gövdeleri üzerinde yaşar. Tohumları Aralık ayında olgunlaşır. Ökseotunun başka alanlara ve ağaçlara bulaştırılması genellikle kuşlarla gerçekleşir. Meyvesi, Parus caeruleus (Mavi baştankara), P.major (Büyük baştankara), Sitta europea (Sıvacı kuşu), Columba palumbus (Tahtalı) gibi kuşların besin kaynağıdır. Bu türler Lepidoptera tırtılları ile Coleoptera larvalarını da tercih ederler (Anonymous, 1999). Ağaç üzerinde tohum İlkbaharda çimlenir. Yan çap istikametinde kambiyum tabakasına kadar nüfus eden bir emme kökü meydana getiren fidan kendini emniyete alır. Daha sonra bu emme kökler yukarı ve aşağıya doğru ilerleyen kabuk kökü denilen yan kökler çıkar. Bu kökler her sene kambiyum istikametinden 1-2 adet kökçük oluşturur. Bunlar oduna doğrudan doğruya girmeyip her sene yıllık halka kadar uzarlar.
Her mevsimde yapraklı olan ve ağaçlar üzerinde yaşayan bu yarı asalak bir bitki; özellikle ahlat ağacının dalları üzerinde yaşar. Armut, söğüt, kavak, meşe gibi ağaçların üzerinde de asalak olarak yaşayabilmektedir. Sapları her zaman ikiye ayrılarak dallanır. Çiçekleri tek eşeyli, meyveleri yapışkan, sulu ve yumuşaktır. Bu meyveleri yiyen kuşların kondukları ağaçların üzerine dışkılarıyla tohumları bırakması ökse otunun yayılmasını sağlar. Bazı yörelerde meyvelerindeki yapışkan madde çubukların üzerine sürülerek kuşları yakalamak için ökse olarak kullanılmaktadır. Ökse otunun meyvelerieczacılıkta kullanılmaktadır.
Meyveler bezelye veya nohut büyüklüğünde, parlak, beyaz renkli ve cama benzer, içi kaygan ve yapışkandır. Bu beyaz yapışkan madde insanlar için zehirlidir.Ama onları iştahla yiyen kuşlara hiçbir zararı dokunmaz. Kuşlar, bitkinin yapışkan tohumunu gagalarına alıp dallara sürterek veya kursaklarında yumuşattıkları meyve çekirdeklerini dalların üstüne dışkılayarak yeni bitkilerin kök salmasını sağlarlar. Bu tohum ne suyun içinde, ne toprakta ne de başka bir ortamda filizlenemediği (kök salamadığı) için, bitki ancak bu şekilde üreyebiliyor. Bitki rezin, saponinler, organik asitler, alkaloitler, viscotoxin, acetylcholin, lectine, inosit ve müsilaj taşımaktadır.
Ökse otunun diğer bir özelliği ise içerdiği kimyasal maddeler sayesinde yüksek tansiyon, varis ve kanser tedavisinde kullanılmasıdır. Ancak ökse otunun normalde zehirli bir bitki olduğu ve bu tür kullanımların hekim kontrolünde yapılması gerektiği unutulmamalıdır.
Çok eski çağlardan beri şifalı özelliği bilinir. İnce kıyılarak gölgede kurutulan yapraklar ve küçük saplar, yalnızca ekim başından aralık ortasına kadar ve mart-nisan aylarında toplanır. Bu zamanın dışında şifalı güce sahip değildir. Mart ve nisan aylarında bitki daha meyve henüz oluşmadığından yapışkan meyvelerle uğraşmak gerekmeyeceği için, yaprak ve sapları mart- nisan aylarında toplamak daha kolay olur.
Zararı : Ahlat, armut gibi meyve ağaçlarında ve ladin, çam ve nadiren de göknarlarda da zarar yapar. Ökse otları emme kökleri ile bitkinin madensel besin maddelerini aldıklarından onların normal bir şekilde gelişememelerine ya zayıflatarak kabuk böceklerinin üremelerine veya ağacın ölümüne neden olabilirler. Ökse otu hayvanlar için süt artırıcı ve besleyici olduğundan geçmiş yıllarda köylüler tarafından toplandığı bu nedenle de aşırı çoğalma göstermediği bilinmektedir.
Mücadelesi : Ağaç ökse otu tarafından tamamen kaplamışsa, ökse otu tohumları olgunlaşmadan önce ağaç kesilerek mıntıkadan çıkarılması en uygun mücadeledir. Dallar üzerindeki ökse otlarını kesmek ya da kırıp almak yeterli değildir. Çünkü dal içindeki emeçlerden yeni sürgünler vermektedir. Bu nedenle enfekteli dallar ökse otunun bulunduğu noktanın 15-20 cm gerisinden kesilerek imha edilmelidir. Kesilen dala aşı macunu sürüldükten sonra üzeri ışık geçirmeyen bir örtüyle sarılmalıdır. Ökseotu ışığa gerek duyduğu için ışığın bu yolla engellenmesi halinde yaklaşık iki yıl içerisinde ölür. Eğer bu süre içinde üzeri açık kalırsa veya örtü herhangi bir şekilde istenilen süreden önce delinirse, ışıkla temas eden havai kökler tekrar sürgün verirler. Bulaşmanın çok yoğun olduğu ağaçlarda, ağacın tamamını kesmek gerekebilir. Her kış salgın görmüş ağaçtaki ökseotunun basit bir şekilde kesilerek
alınması bile hiçbir şeyin yapılmamasından daha iyidir. Çünkü, böyle bir işlemle ökseotunun yeniden çiçeklenmesi ve meyve oluşturması için en az üç yıl uzatılmış olacaktır. Bu aynı zamanda bitkinin farklı alanlara yayılışının da engellenmesini sağlayabilir. Çam ökseotu (Viscum album ssp. austriacum (Wiesb.) Vollman)'nun zararı, biyolojisi ve mücadelesi Yüksel, B., Akbulut,S., Keten, A., SDÜ. Orman Fakültesi Dergisi, Seri: A, Sayı: 2, Yıl: 2005, ISSN: 1302-7085, Sayfa: 111-124)
Böyle yapılmadığı taktirde ağaç zayıf düşecek ve zararlı böcekler içinde cazip hale gelecektir. Ağaçta ökse otu az ise yine tohumlar olgunlaşmadan önce ökse otlu dallar kesilerek çıkarılacak, dal kesitlerine katran veya macun sürülecektir. Bu şekilde yapılacak mekanik mücadele çok zor ve pahalı bir uygulamadır.
Ne pahasına olursa olsun korunması gereken ağaçlar için küçük sahalarda uygulanabilir. En pratik mücadele köylülerin yem olarak toplamalarını özendirmek veya köylülere ücret karşılığı toplattırmak suretiyle ökse otunun çoğalmasını engellemek yoluyla yapılır
Yapraklı ağaçlar vejetasyon döneminde daha fazla tırtıl ve larva barındırdıkları için yapraklı ağaçların korunması ve geliştirilmesi sağlanarak, kuşların cazibe merkezi haline getirilerek kuşların ökseotlarına gidişi engellenebilir.
Doğal yayılış alanlarında ökseotlarında zararlı olan pek çok biyolojik ajan bulunmaktadır. Ancak, bunların büyük bölümü diğer bitki türlerinde de yaşayan asalaklardır. Bazı organizmalar ise yalınızca ökseotlarına özgüdür. Bunlar genellikle böcek ve mantar türlerinden olrazit olarak yaşar. Avrupa'da V. album'un tespit edilmiş 20’nin üzerinde hastalığı bilinmektedir (V.album'da bulunan çeşitli fungus türleri, sürgün, meyve ve diğer organlarda paillemyn ve Grepin, 1986). Bodur ökseotunun ise 29 fungus zararlısı bilinmekte olup, 18'i kanser fungusu, 4'ü ise ökseotuna özgü parazit bitki hastalığıdır (Unger, 1992 ). Cylindrocarpon (Septogloeum) gillii (Ellis) Muir Amerika'da ökseotunun havai köklerine arız olarak onların gelişimine engel olmaktadır.
Wallrothiella arceuthobii (Peck) Sacc. ise ökseotunun meyvelerini (dişi çiçekleri) parazitler ve tohumun gelişmesini engeller. Unger (1992) C.
Kimyasal mücadelesi çok etkili olmamakla birlikte, ağaçlar yaprağını döktükten sonra 2,4-D terkipli ilaçlar ökse otları üzerine püskürtülür. Bu işlem mevcut ökse otlarını öldürmese bile yeni sürgün vermelerini uzun süre geciktirir.
Y.E. Parazit Yabancı Otlar ve Mücadelesi. Tarım Günlüğü Dergisi, Sayı: 6, 34-42 s.
Karadeniz Bölgesi armutlarında büyük zararlara sebep olan ökse otuna karşı ilaç denemelerine 1959 yılında başlanmış ve 1963 yılında sonuçlanmıştır.Alınan sonuçlara göre ökselerin tamamen koparılarak yara yerleri de dahil bütün ağaca % 0,2 lik Hedonal liguide (2,4-D Amin Tuzu ), Hedenol M (MCPA amin tuzu), Bi Hedenol (2,4 -D Amin tuzu+MCPA) GİBİ hormon tipi preparatlardan birinin püskürtülmesi sureti ile çok iyi neticeler alınmıştır. ( ALAY , KEMAL :Karadeniz Bölgesi Armut ağaçlarında Ökse parazit Otu (Viscum album) durumu ve ilaçlı mücadele üzerine araştırmalar Bitki Koruma Bülteni 1965 5(2); 85-90)
Ökseotuna karşı kimyasal mücadelede kullanılan maddelerden en etkilisi Ethephon (2-Chloroethylphosphonic asid) olarak bilinmektedir. Yaklaşık elli ülkede bitki gelişim düzenleyici olarak kullanılan Ethephon uyku dönemindeki konukçu ağaçlardaki ökseotuna karşı direkt olarak
kullanılmaktadır (Rhône-Poulenc, 1998). İlacın etkili olması için sprey şeklinde ökseotunun yapraklarının tamamı ıslatılmalıdır. Püskürtme sadece geçici kontrol sağlar ve tekrarlanması gerekebilir (Perry, 1995).
Ethephon, ekonomik bakımdan uygun alanlar için tavsiye edilmektedir. Bu kimyasal madde, etileni salgılayarak bir bitki hormonu gibi ökseotu gelişimini kökten keser. Endophytik kısımları öldürmediğinden parazit bitki tekrar sürgün vermektedir. Bununla birlikte ökseotunun yeni salgınları önlenmiş olur. Bu uygulama her 3-6 yılda bir tekrarı gerektirmektedir. Janak ve Davis (1996), Mart ayında ökseotuna karşı ethephon uygulamasının yapıldığı alanlarda, kısa sürede (10 gün sonra) %90'ının ölerek düştüğü, iki yıl sonra ise bu uygulamayla ökseotunun %80 azaldığını belirtmektedir. Bu tedavinin ardışık olarak yapılması durumunda bu oranın daha da yükselmesi mümkündür.
Sonuç olarak Ökseotu yarı parazit bir bitki olarak farklı ağaç türlerinde zararlara neden olan ve aynı zamanda farmakoloji ve hayvancılık açısından da yararlar sağlayan bir role sahiptir. Ayrıca net olarak etkin ve uygulanabilir bir mücadele yöntemi yoktur.
Kısaca ökse otu ile mücadele için öncelikle çevreyi korumak, yapraklı ağaçların çoğalmasını sağlamak, burada bulunan kuşların doğal yemlerinin arttırılmasına olanak vermek, böylece kuşlar tarafından yenilen ökseotu tohumlarının yenmesini engellemek en iyi mücadele yöntemi olacaktır. Yörede bulunan ökse otlarının hayvan yemi olarak kullanılmasını sağlayarak azaltmak da bir yöntem olarak önerilebilir. Ağaç üzerinde bulunan ökse otlarını yukarıda tavsiye edildiği gibi keserek uzaklaştırmak en etkili yöntem olarak görülmektedir. Ayrıca kimyasal olarak da mücadele edilmektedir.
Dr.Muhammet AKKAYA
Biga Orman Müdürlüğü Ağaçlandırma ve Orman Muhafaza Şefi |